Kayıtlar

Denizel Ekosistemler (= Marine ecosystems) ve Önemi

Ekosistem; yaşamları ve varlıkları birbirine bağlı veya birbirini destekleyen canlıların oluşturduğu bir düzendir. Sular ve çevresinde sulara ve suda yaşama bağlı olarak oluşmuş ekosistemlere sucul ekosistem denir. Denizel ekosistemler sucul ekosistemleri arasında en büyüğüdür. Okyanusları, tuzlusu bataklıkları ve gelgit alanlarını, haliçler ve lagünleri, mangrov ormanları ve mercan resiflerini, denizlerin derinliklerini ve deniz tabanını kapsar. Denizel ekosistemler daha düşük tuz içeriğine sahip tatlı su ekosistemlerinden oldukça farlıdır. Deniz suları Dünya yüzeyinin üçte ikisini kaplar. Bu alanlarda bitki yaşamının hayvan yaşamını veya tam tersine hayvan yaşamının bitkilerin yaşamını besin zinciriyle desteklediği bir düzen olduğu için ekosistem olarak kabul edilirler. Deniz ekosistemleri, hem deniz hem de karasal çevrenin genel sağlığı için çok önemlidir. WRC (World Resource Center) e göre kıyısal yaşam alanları tek başına bütün denizel biyolojik üretimin yaklaşık...

Kıyı Balıkçılığının Balıkçılık Sektörü ve Balık Stokları Açısından Önemi

GELENEKSEL ve KIYI BALIKÇILIĞININ BALIKÇILIK SEKTÖRÜ VE BALIK STOKLARI AÇISINDAN ÖNEMİ 1- Kıyı Balıkçılığı nedir? Balıkçılık; açıkdeniz, kıyı ötesi ve kıyı balıkçılığı olmak üzere üç ana sınıfa ayrılır. Bu sınıflandırmanın temeli balıkçı teknelerinin avlandıkları saha ile barındıkları liman arasındaki mesafe yani “ balıkçılık menzili ”dir. Balıkçılık menzili kullanılan av araçlarından çok teknelerin kapasitesini ve avlanan balıkların muhafaza şeklini etkiler. Yani hem kıyı, hem kıyı ötesi hem de açık deniz balıkçılığında paraketa kullanılabilir, fakat kıyıda paraketa kullanan tekne 5-10 m arasında boya sahipken, açık deniz tekneleri 100 m ye kadar olabilir. Kıyı balıkçıları günübirlik av yapıp, avladıkları ürünü hiçbir işleme tabi tutmadan taze olarak limana getirirler. Oltalardan trol ve gırgıra kadar her türlü av aracını kullanabilirler. Tekneleri, güverte üstü ve köprüüstü donanımları nispeten basit olup, kullandıkları av araçları diğerlerine göre daha küçük boyutlarda ve d...

LÜFER ve DİĞER GÖÇ BALIKLARI STOKLARININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÜZERİNE

Bu yazı değişik bakış açıları getirmek ve fikir vermek amacıyla hazırlanmıştır. Mevcut sorunların daha uygun çözüm yolları ve başka fikirler mutlaka olacaktır. Son yıllarda lüferle simgeleşen balığımıza sahip çıkma gayretleri sadece amatör balıkçıların yada kıyı balıkçılarının değil başta endüstriyel balıkçılarımız olmak üzere tüm halkımızın yararına talepleri içermektedir. Bu kampanyalara dikkatle bakarsak hiç kimse olaya, "balığı sen avlama ben avlayayım gözüyle" bakmamaktadır. Taleplerin temel amacı; "balığı koruyalım, çoğalsın, hepimiz daha çok ve daha uzun süre yararlanalım" yönündedir. İşte bu nedenle balıkçılarımızın her grubunu bu kampanyaların bir parçası yapmak gerekiyor. Bunun için altı dolu, bilimsel temelli nedenlerimizi ve planlarımızı onlara da anlatmalıyız. Onları da ikna ederek kampanyaları güçlendirmeliyiz. Geçenlerde bir reisle konuşuyordum. Lüferin göç balığı olması, Karadenize erişkin balıkların girmemesi yada ava uygun sürüler oluşturmaması...

Gazi Tekne

Resim
Bartın'ın Kapsuyu köyünde bir depoda Kurtuluş Savaşı'nda kullanılan 110 yıllık bir tekne bulundu. 14 Temmuz 2010 - 05:00 Gideros Koyu’ndan Anadolu’ya Kurtuluş Savaşı sırasında, Rusya’dan silah ve erzak taşımada kullanıldığı belirtilen 110 yıllık yelkenli tekne Bartın Kapsuyu köyünde bir depoda ortaya çıktı. Teknenin hikayesini köyde oturan 77 yaşındaki Hasan Turan, büyüklerinin duyduklarına dayanarak şöyle anlattı: “İpsiz Recep 1922’de Kapusuyu’na gelip, Kurucaş ile Yeniköy sınırları içersindeki İdare Boğazı’na karargah kurmuş. Rusya’dan getirdiği silah ve cephaneyi Gideros Koyu’ndan Anadolu’ya sokmuş.” 12 metre uzunluğunda Hasan Turan: “İşte o zamanlarda Kapusuyu’nda oturan Kör Hasan ve Mehmet sahip olduğukları 12 metre boyundaki bu yelkenlinin yardımıyla İpsiz Recep ile birlikte Sivastopol Limanı’ndan aldıkları silah ve mühimmatı Kapusuyu’na getirmiş. Bu tarihi tekne uzun süre Milli Mücadele’de çarpışan Anadolu’daki askerler...

Karadeniz Balıkları

Resim
Karadeniz'in Balık Türleri Tablosu (tıklayarak 1200x1800 pixellik örneği görebilir, kaydedebilirsiniz) YER ALAN TÜRLER (60 Tür) Önemli türlerin tamamı ve ender görülen türlerden bazıları --------------- Hamsi Çaça (Camuka) Sardalya Tirsi Gümüş (Aterina) Ruma Karagöz İstavrit Sarıkuyruk İstavrit Uskumru Palamut Lüfer Zargana Tokmakbaş Kefal (Haskefal) Sarıkulak Kefal (Altınbaş Kefal) Rus Kefali Levrek İzmarit Ispari (Tarak) Sivriburun Karagöz (Şona) Mavrişgil (Eşkina Kötek (Minekop) Kırlangıç Hani Karadeniz Barbunyası Barbunya Tekir İskorpit (çarpan) Trakonya (çalar) Kömüş b. (Kurbağa b.) Mezgit Gelincik b. Kayış b. Üzgün b. Yassıkafa Koit (Kaya b.) Kara Koit (Kaya b.) Tokalak Koit) (Kaya b.) Karabaş b. Çatalkuyruk (Papas b.) Çilli lapina Lapina Benekli Lapina Sümüklü b. (İri horozbina) Horozbina (ibikli horozbina) Ördek b. Dikence b. İri Deniz İğnesi Denizatı Kalkan b. Pisi b. (Çivisiz Kalkan) Dere pisisi (Süt b.) Dil b. Kancaağız dil b. (Cam dil b.) Fener b. Mersin morinası Sivriş...

Mersin Balıklarının Yeniden Hayata Döndürülmesi

Resim
Mersin balıkları, dünya sularında 27 tür, ülkemiz sularında 5 türü bulunan ve biyolojik çeşitlilik açısından çok değerli balıklardır. Yaklaşık 200 milyon yıldır dünya üzerinde mevcut olan bu balıklar, 20. yüzyılda başlayıp ne yazık ki giderek artan hızla devam eden insan kaynaklı çevresel bozulmalar (üreme ve yaşama alanlarının tahribi, kirlilik, usulsüz avcılık) nedeniyle yaşam mücadelesi vermektedir. Doğal olarak bulunduğu bir çok yerde olduğu gibi Karadeniz’de de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mersin balıklarının neslinin devamının sağlanmasına katkıda bulunmak üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü yürütücülüğünde, Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ortaklığında ve Mersin Balıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği (MERKODER) işbirliğinde 1 Ocak 2006 tarihinde başlayan “Mersin Balıkları Populasyonlarının Mevcut Durumlarının Belirlenmesi ve Yetiştiricilik İmkanlarının Araştı...

Ekosistem , Doğa ve Canlıların Birbiriyle Olan Bağları

Resim
Ekosistem ve Döngüler Ekosistem Nedir? Canlı organizmalarla cansız çevre elementleri birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan canlı organizmalarla, cansız maddelerin bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir. Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki canlı organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir ekosistem , temel olarak abiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve besin döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir. Beslenme İlişkileri Bir ekosistemde, enerjinin taşındığı organizmalar dizisine besin zinciri denir. Besin zinciri, güneşten gelen enerjinin fotosentez yoluyla kullanılmasıyla başlar. Bunlara üreticiler denir. Üreticiler otçullar tarafından, otçullar da etçiller tarafında...