Lüfer Balığı (Çinekop, Sarıkanat, Kofana) Avlama Yöntemleri


Olta ile Lüfer Avcılığı




Lüfer beslenme biçimine uygun olarak seçilen doğal ve yapay yemlerle avlanmaktadır.





a) Doğal Yemlerle Avcılık

Otalarda kullanılan doğal lüfer yemlerini; istavrit ve zargana başta olmak üzere, izmarit, hamsi, sardalya ve barbunya benzeri parlak etli balıklar yada bunlardan kesilen parçalar oluşturur.

Özellikle dikkat edilmesi gereken ip ucları:


i- Bu balıklardan hangisi en yağlı ise onun tercih edilmesi yerinde olur.

ii- Lüfer sırasıyla; canlı yem, canlı balıktan kesilen yem, taze balıktan kesilen yem, dondurulmamış ve su vurulmamış balıklardan kesilen yem ve tezgahta beklemiş balıklar ve bunlardan kesilen yemleri tercih eder.

Bununla beraber oltaya takılmış midye, kalamar, kurt, karides ve benzeri yemlere, olta toplanırken yada kullanım esnasındaki hareketin cezbetmesiyle sıkça lüfer atlar.

Yukarıda bahsi geçen yemlerin yaygın olarak kullanıldığı olta tiplerine gelince;

* Zokalı takım
* Telli takım
* Sade takım
* Mantarlı takım
* Dip Oltası
* At-Çek takım
* Uzun Olta
ve benzerleridir.

a-1) Zokalı Takım ve Kullanımı

Daha çok tekneden, yada altı açık önü derin iskele ve rıhtımlardan kullanılan bir olta tipidir. Lüfer avcılığında lüks ışığı altında gece kullanımı tercih edilir. Lüfer avcılığında lüks yada zamanımızda bolca bulunan pilli akülü aydınlatma çihazları kullanımının nedeni atılıp toplanırken oltanın görülmesi ve bu yapay ışığın misinanın suda bıraktığı yakamoz izini bastırarak balık tarafından görünmezliğini sağlamaktır. Diğer şartlar yerindeyse sşırı saldırgan bir tür olarak lüfer misinayı görse yada yanal çizgi organeliyle hissetse de yine oltaya dalacaktır. Zokalı takım lüfer dışında sinarit, palamut ve benzeri pek çok avcı türün avcılığında da kullanılmaktadır.
Zoka kancanın pala ve sapın bir kısmını içine alan sarımsak dişi şeklinde ve üst bölümünde bağlamaya uygun gözü bulunan kurşun bir yapı içeren olta kancalarıdır.
Yemin daha iyi takılabilmesi için zokalara ikinci bir kanca olarak hırsız kanca da takılır.

Zokalı takımda; Oltanın en ucunda zoka bulunur. Bazı durumlarda ilki en az 1 metre mesafeye olmak üzere bir yada iki fırdöndü ve akıntının fazla olması durumunda kurşun ağırlık ilave edilir. Ağırlıkta aşırıya kaçılmamalıdır. Suya atılan oltanın süzüle süzüle, su sutununu taraya taraya dibe doğru inmesi tercih edilir. Sırf bu nedenle zokanın ağırlığını değiştiren fındık, sarımsak ve sülük gibi özel tipleri vardır.
Genelde sağlamlık ve alışkanlığa göre balığın iriliği de dikkate alınarak 0.20-0.40 mm arasında beden kullanılır.
Zoka ile avlanmada 10-20 metre derinlikteki, dibi taşlık - kırmalık, lüferin yemlenmek üzere girdiği bilinen meralar en uygun yerlerdir. Yine dibinde çukur ve tümsekler bulunan veya ani eğimli kumlu yada midyelik alanlar yem balıklarının toplandığı yerler olması nedeniyle lüfer avına uygundur.
Doğru avlak ve konum seçebilmek ve diğer hazırlıkları yapabilmek için hava kararmadan önce avlağa demirlenmelidir.

Teknenin çapa halatı üzerinde fazla gezinmesini engellemek için demirlemede ya tonoz kullanılır ya da Boğaz haricinde az akıntılı, hafif rüzgarlı avlaklarda (Karadeniz kıyıları) tekne çapa ipine orta yerinden bağlanır. Çapa ipinin bu şekilde bağlaması halinde baştan demirlenen sandala göre daha az hareket ettiğini göreceksiniz.

Yem yapılacak istavrit ve izmarit gibi balıkların taze olması gerekir. Mümkünse yem balıklar livarda canlı tutulmalı ve oltaya takılmadan kısa bir süre önce sudan çıkartılıp kullanılmalıdır.
Hamsi, kıraça, gümüş gibi küçük balıklar genelde zokaya bütün takılır. Ölü olarak takılacak bütün yemlerde sarmısak zoka tercih etmek gerekir, iğnenin ise uzun saplı olmasında yarar vardır. bütün balıktan oluşan yemin zokaya takılışında lüferin yemin sarkan kısmını kesip kaçması en sık rastlanan sorunlardan biridir. Bunun önüne geçmek için hırsız denen ikinci bir iğne takıma ilave edilir. Hırsız iğne zoka iğnesinin sapına iğne bağı ile bağlanır, zoka iğnesi ile aşağı yukarı aynı boydadır. Hırsız iğneli takım ile av verimi yaklaşık yarı yarı arttırılabilir.


Zokalı takımda daha ziyade sayılan balıklardan kesilen yaprak yemler (akyem) kullanılır. Yemin takılmasında çeşitli yöntemler vardır. Fakat zoka gibi ağır bir takım kullanılıyorsa var olan gerginlik nedeniyle balık tarafından yemin kesilip kapılmasını önlemek için iğneye iyice sarılması gerektiği unutulmamalıdır.

a-2) Telli Takım ve Kullanımı

Genellikle kıyıdan ve çapadaki tekneden büyük balıkların avcılığında kullanılan bir yöntemdir. Bir ucunda klipsli diğer ucunda normal bir fırdöndü iliştirilmiş çok katlı bir çelik telin klipsli fırdöndüsüne gözlü (sapı halkalı) bir iğne eklenerek kullanılır. Kanca büyüklüğü hedeflenen balığın büyüklüğüne göre ayarlanır.
Telli takıma yine avlanacak balığın ve yem balığının büyüklüğüne göre yaprak veya şakşak kesilmiş yem ile bütün balık takılabilir. Bütün balık takılırken ana kancanın boynuna bir hırsız kanca eklenmesi kolaylık sağlar.



Telli takımda beden kalınlığı 0.30 ve daha fazla seçilmelidir

Kullanımı

Tekneden yada kıyıdan kullanımda yemlenen olta, 15-20 metre uzağa atılarak süzülmesi beklenir. Balık bu süzülme sırasında oltaya atlar. Çoğunlukla nazlı vurur. Fakat büyük balıklar ani dalışlar yapar.
Avda başarı için daima oltanın boşu alınmalı ve gergin tutularak nazlı vuruş yada yem kesimi durumlarında bile her vuruş hissedilmeye çalışılmalıdır. 10 metreden sığ yerlerde veya kıyıdan avlanmada olta dipledikten sonra yavaş yavaş toplanarak yeniden atılmalıdır.
Hafif vuruş alındığında bu makasla kağıt kesmeye benzer bir his uyandırır. El hafifçe oltanın peşinden salınarak hala gerginlik varsa tasma basılıp kanca balığın çenesine geçirilir. Telli takımda çekerken taklalar atan balığın kancadan kurtulması dışında sorun çıkmaz.
Bu takım mantara yada kasnağa sarılı el oltası şeklinde kullanılabildiği gibi kamış-makine düzeneğiyle de kullanılabilir.

a-3) Sade Takım ve Kullanımı

Sığ sularda tekneden, dalgasız havalarda kıyıdan veya iskelelerden her havada kullanılabilen basit oltalardır. Şeytan oltasının lüfere uyarlanmışı da diyebiliriz. Daha çok sığ yerlerde oltanın hemen dibe oturduğu veya kıyıdan atmalarda oltanın yavaş yavaş süzülerek tüm su sutununu tarayarak diplemesi gereken yerlerde kullanılır.
Misina kalınlığı balığın büyüklüğüne göre 0.20 -0.30 mm arasında olabilir.
Oltanın ucuna duruma göre bir fırdöndü yada ufak kıstırma kurşunlar eklenebilir.
Takımın ucuna kanca olarak;

* Palamut çaparisinde kullanılan uzun saplı kalaylı yada nikel kancalar (1-2 no) (sadece tek kanca)
* Sade kanca fakat sapından yukarı doğru misinaya sarılmış kağıt (yaprak) kurşun
* Sade kanca ve misina üzerine geçirilmiş uygun kalınlıkta kablodan sıyrılmış hortum
* Kanca sapını 2-3 cm kadar uzatacak şekilde 2 -3 mm kalınlığında kurşun bölüme sahip zokalar
* Klipsli fırdöndü ve buna takılacak sapında halka olan uzun saplı kancalar
* Kanca sapına çelik telden 3-5 cm lik kasa bağlanarak hazırlanan zokalar gibi farklı kanca şekilleri takılabilir.

Bu oltada özellikle istavrit, taze hamsi ve sardalya ile izmaritten kesilen yaprak yemler takılır.
Yemin takılmasında kişisel tavsiyem; yaprak yemin kuyruk bölümünden başlanıp et-deri arasında bir iki kez makine dikişi yaparak kanca ucunu zayıf bir şekilde deri altına saklanmasıdır.

a-4) Şamandıralı Takım
Çinekop-lüfer avcılığında eskiden kullanılan mantarlı takım daha çok şamandıralı takım olarak isimlendirilecek biçimde, bir şamandıra, derinliğe bağlı olarak bir köstek ve kancadan oluşmaktaydı.
Bu tür oltalar hali hazırda Akdeniz ve Ege'de lüfer avcılığında ve Karadeniz'de balığın bol olduğu zaman ve avlaklarda kullanılabilir.


a-5) Mantarlı Takım
Günümüzde mantarlı çinekop takımı olarak isimlendirilen olta ise, yemi dipten yukarıda tutmaya yarayan üzeri balıkları çekmesi için parlak materyallerle sarılmış bir yüzdürücü ve buna bağlı iki kancadan oluşur. 1/0 -3 no arasında, kalaylı veya nikel-krom kaplı kancalar kullanılır.
Nispeten hantal bir takımdır. Bu takımla avlanılan yerlerde diğer oltalarla daha verimli avlanmak mümkündür. Bunun tek istisnası diğer olalarla erişilemeyecek şekilde uzak atmanın gerektiği ve dibinde belli mesafeye kadar ot ve yosun bulunan sahalardır.

Kullanımı

Olta genellikle kamış-makine ile atılır. Yaprak yada şakşak yemle yemlenen ve hırsız görevi gören ikinci kancayla desteklenen takım, uygun mesafe fırlatılır. Bekleme süresince olta elde tutulabildiği gibi zil ve ışıkla destekli olarak bir kenara da bırakılabilir.

a-6) Dip Oltası ve Kullanımı

Lüfer avı için çok ta uygun olmayan bir yöntemdir. Genelde yemli çapari olarak isimlendirilebilecek bir takım olup, nispeten küçük balıkların avcılığında verimlidir.

Yapısı herhangi bir dip oltasına benzer. Yani en altta uygun bir (armut yada mavruka tipi, ağırlığı 35-150 gram arası) iskandil (kurşun ağırlık), yukarı doğru bir iki karış arayla kösteklere bağlı 3 -5 adet kanca ve bedene bağlantıyı sağlayan bir fırdöndüden ibarettir.
Yaprak tem takılabildiği gibi bu fileto ikiye bölünerek (küçük bir istavritten dört yem) yada daha iri yemlik balıklardan sırttan karına doğru parçalar kesilerek de olta yemlenebilir.

Kullanımı

Olta tekneden yada iskeleden sarkıtılır, ara sıra hafif çapari hareketleri yaptırılarak balık kıskandırılır. Oltaya balık vurduğunda çekilir.
Bu oltanın kıyıdan kullanımı da mümkünse de diğer yöntemler kıyıdan avlanmaya daha uygundur.

a-7) At-Çek Takım ile Lüfer Avcılığı

At-Çek takım İstanbul Boğazında istavrit ve izmarit avlamak için kullanılan çok eski geleneksel oltalardan biridir.
Uzunca bir kurşun arkasında yine kurşun uzunluğunda kalın misina ve bir kasadan ibaret özel bir malzeme bu oltanın temelini oluşturur. Buna sıyırtma kurşun da denilmektedir.

Sıyırtma kurşun aslında hani bir türlü kullanmaya alışamadığımız spirolino var ya onun atasıdır. Ve bu haliyle spirolino has be has, öz be öz Türk icadıdır.
İtalyanlar Bombard demiş, spirolino değil de Spurolinoymuş ne gam. Dedem sıyırtma adıyla bu aleti zaten kullanıyormuş. Zaten her ne kadar spirolinoların çoğu batar olsa da üreten firma spirolinoya sıyırtma şamandırası demiş.


Kullanımı

Kıyıdan yapılan makinalı takım ile çalışmaya uygun bir takımdır. Atıp çekme kurşunları hazır olarak satılmaktadır. Derin su atıp çekmeleri 100 - 150 gr., su üstü atıp çekmeleri 50 - 100 gr. ağırlığındadır. İğneye yem yerine tüy takılabilir, kalaylı kağıt sarılabilir, parlak bir yumuşak plastik iliştirilebilir (sasi kuyruğu gibi), iğne yerine 0 veya 00 numara kaşık takılabilir. Hatta bazen parlak kalaylı iğne de kullanılır. Takım karadan kullanılan atıp çekme kurşunu ağırlığına göre 100 - 200 gr. atma kapasiteli 3 - 3,30 metre veya 80 - 150 gr., 3,80 metre kamışla mümkün olduğunca uzağa atılarak çekilir. Klasik bir atıp çekme uygulaması yani. Derinden gelmesi isteniyorsa bir müddet batması beklenebilir. Olta kısmı 040 veya 050, makina bu olta ipine uygun olmalıdır. Bu takımın yemli lüfer takımları bölümünde geçmesinin nedeni istenirse kuyruk altı veya sülük yemle yemlenebilmesidir. Kuyrukaltı dayanıklı olduğundan bir kaç balıkta değiştirmeden kullanılabilir. Bu takımla da çinekop, sarıkanat, lüfer dışında o civardaki iri istavrit hatta zargana bile yakalanır. takıma lüfer çıkmaya başlarsa iğnenin irileştirilmesinde fayda vardır.

a-8) Uzun Olta ve Kullanımı

Uzun Olta harika bir oltadır. Özellikle tekneden avlanmaya uygun olan bu takım ile her türlü büyük balığı avlayabilirsiniz.
Bunların arasında başta kofana-lüfer, levrek, palamut-torik, akya, kuzu ve sinarit gibi etçiller gelir.

İki şekilde kullanılır.


1- Akıntı yada rüzgara bırakılmış tekneden


2- Hareket halinde tekne arkasından

Uzun oltaya avlamayı hedeflediğiniz balığın türüne uygun olarak canlı yem takabileceğiniz gibi kaşık, rapala, raglou gibi sahteler de takabilirsiniz.

Bir oltayı uzun olta yapan en temel yapı; kısa kurşun kösteği ve uzun olan takım kösteğidir.

Doğal yemle avcılıkta genellikle çelik tel üzerine birden fazla kanca bağlanarak uç kısmı oluturulur. Yani bir ana kanca ve buna destek olarak yeme saplanacak yardımcı kancalar vardır.

Doğal yemin türü ve büyüklğüne göre yardımcı kancaların sayısı artırılabilir. Örneğin zarganada 1 esas 2 de yardımcı kanca uygundur.

Bazen esas kancalar veya yardımcı kanca olarak ikili ve üçlü tip kancalar da kullanılabilir.

Bu kancalar çok katlı yada tek katlı 0.5-0.8 mm çelik teller üzerine fırdöndü lehim veya özel bağ ile birleştirilebilir. Bazen cazibesini artırmak için lüfer kaşığı üzerine de monte edilebilir. Bu durumda olta bedeni dipte yaldır yaldır parıldayarak lüfer ve sinarit gibi ateşli avcıları kendine çeker.

Yorumlar

Kaptan dedi ki…
Bilgilendirme için teşekkür ederim. Eminim balık avı yapacak arkaşların işine yaracaktır. Bu işin teknik kısmını bilmek balık sevdalısı dostlarımızın daha fazla keyif almasını sağlayacaktır.
Unknown dedi ki…
resimleri yenilerseniz çok seviniriz.
Adsız dedi ki…
Birşey sormak istiyorum rapala yada kasik kullanirken bogazga 150 lik kurşun takmak yerine 150 gram rapala takmak mantıklı degilmi
Yakup ERDEM dedi ki…
İşte bu ihtiyaç, yazının ilk yayınlandığı tarihten sonra ülkemizde yaygınlaşmaya başlayan vertikal (dikine) ve oblik (çapraz) jigging tekniklerinin gelişmesine neden oldu.
Uygun form ve ağırlığa sahip bir sahte (sadece rapala olmayabilir, mesela kaşık ve jig tarzı sahteler daha uygun) akıntılı alanlarda daha işlevsel olabilir
Unknown dedi ki…
Dip çaparisi ile ilgilide bilgi verebilirmisiniz. Çinekop için tşk
Yakup ERDEM dedi ki…
Cüneyt Bey; Genel olarak orta boy kanca (nikelajlı veya kalaylı, uzun saplı) ve klasik olarak beyaz martı tüyü içeren, son yıllarda ise çeşitli sim ve sentetik malzemelerle bağlanmış, kıyıdan 10-12 kanca (köstekler 12 cm, köstek aralıkları 20 cm) akıntı ve derinlik durumuna göre 75- 150 gramlık kurşun ile, tekneden ise 20 kancaya kadar takım ile avlanılır.
Bunun dışında bir çapari takımı bilmiyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ay ve Balıkçılık

Kumsal Kıyılarda Balık Avlamada Kullanılabilecek Farklı Bir Yöntem