Av Araçlarında Seçicilik Kavramı



1-SEÇİCİLİĞİN TANIMI
Küçük yada istenmeyen türde balıkların avlanmaması önemli bir konudur. Buna kısaca av aracının seçici olması denir.
Olta balıkçılığında seçici takım bizi yem ve zaman israfından koruduğu gibi işimize yaramadığı halde bazı balıkların telef olmasını önleyerek doğadaki dengeye olumlu katkı sağlar.

Av araçlarında seçicilik tür ve boy seçiciliği olmak üzere iki tiptedir.
- Trol ve gırgır gibi farklı av araçlarıyla avlanan herhangi bir türün boy dağılımının incelenmesi, aynı zamanda ve aynı sahada kullanılan av araçlarının boy seçiciliğini ortaya koyar.
- Değişik çekim hızlarında çekilen trollerin veya farklı donam faktörü ile dizayn edilmiş solungaç ağlarının avladıkları her tür için elde edilen av miktarlarının ve av oranlarının incelenmesi yoluyla av araçlarının tür seçiciliği öğrenilebilir.

Herhangi bir yöntemle balık avlarken eğer herhangi bir bireyin avlanabilmesi, diğer bireylerle aynı koşullara bağlıysa bu avlama yöntemi seçici olmayan avlama yöntemidir. Bunun dışındaki eğilimlerin geçerli olduğu tüm avlama biçimleri seçici avlama yöntemleridir.
Herhangi bir av aracının seçiciliği, av aracının tipine, nerede ve ne zaman kullanıldığına, populasyondaki bireylerin davranışlarına ve avlama yöntemine, ağ gözü açıklığı, ağın büyüklüğü ve çekim hızı gibi içsel ve dışsal faktörleri ile bunların arasındaki etkileşime bağlıdır.

Trol, ığrıp, manyat gibi torbalı ağlarda ve pinter ve sepet gibi tuzak ağlarda seçicilik, ağın içerisinde gerçekleşmekte olup büyük ölçüde balığın biriktiği torba bölümünün göz açıklığına bağlıdır. Seçicilik eğrisi “S” şeklinde oluşur ve her tür için ağa giren balıkların %50 sinin yakalandığı özel bir seçicilik boyu (lc) vardır. Balık boyu “lc” nin altına düştükçe yakalanma olasılığı azalır ve belirli boydan daha küçük balıkların tamamı salınır, “lc” den daha büyük boylarda ise boy arttıkça yakalanma ya da ağda alıkonma olasılığı artar ve belirli boydan daha büyük balıkların tamamı yakalanır.

Solungaç ağlarında ve oltalarda seçicilik, av aracının dışında gerçekleşir ve her tür için av aracıyla karşılaşan balıkların tamamının yakalandığı varsayılan bir optimum seçicilik boyu (lopt) vardır. Bu boydan daha küçük ve daha büyük uzunluklarda yakalanma oranı giderek azalır.

Solungaç ağlarının tümü veya önemli bir bölümü, avın ağ gözü tarafından sarılması ve bir veya daha fazla ağ gözüne sıkışması yoluyla yakalandığı balık ağları olarak tanımlanabilir. Bu nedenle solungaç ağları, balıkların etrafını çeviren gırgır ve benzeri ağlar ile balıkları hapseden trol benzeri torbalı ağlardan ayrılırlar. Trol ve ığrıp benzeri av araçları çok küçük gözlü ağlardan yapılabilirler. Öyle ki balıklar ağ gözüne takılamaz, fakat bu ağların çoğunda küçük ve genellikle erginleşmemiş balıkların kaçmasına izin vermek amacıyla minimum ağ gözü ayarlamaları yapılmaktadır. Bu ağlara giren çok miktarda balığın büyük bir bölümü ağ duvarları arasına hapsedilirken, sadece küçük bir bölümü ağ gözüne takılabilir. Solungaç ağlarında ise ağdan geçmekte olan balıkların ağa takılmasıyla av gerçekleşir ve takılan balıklar çok dar bir boy aralığındadır. Bu nedenle belirli bir ağ gözü açıklığındaki solungaç ağları, aynı göz açıklığına sahip trol ve ığrıplardan daha seçicidir.

Solungaç ağlarının çok yaygın olarak kullanıldığı balık populasyonlarından örneklemeye dayanan araştırmalarda, bu ağların çok fazla seçici oldukları dikkate alınmalıdır. Baranov (1948) solungaç ağlarında optimum boydan %20 den daha farklı boydaki balıkların çok azının avlanabileceğini ve avlanan balıkların populasyonu fazla temsil etmeyeceğini bildirmiştir.



2- SEÇİCİLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Av araçlarının seçiciliğini etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlardan en önemlileri; av aracının türü ve yapısıyla ilgili faktörler ile avlanacak türün özelliklerine ilişkin faktörlerdir.

2.1. Av Aracının Türü

Yukarıda da kısaca bahsedildiği gibi her tip av aracının kendine özgü seçme özelliği vardır. Trol, gırgır, tuzaklar, pinterler ve ağ dalyanlar avlanacak su ürününü içerisinde hapseden av araçlarıdır. Bunların tümünde ağdan kaçacak balıkların ağ gözünden geçebilecek kadar küçük olmaları gerekir. Dolayısıyla büyük balıkların ağdan kaçma şansı yoktur. Bu nedenle balıkları içerisinde hapseden ağlarda balık büyüklüğü arttıkça yakalanma şansı artar ve belirli bir boydan daha büyük balıkların tamamı ağ tarafından yakalanır.

Oltalar ve sade (fanyasız) uzatma ağlarında ise olta kancasının veya ağ gözünün büyüklüğüne bağlı olarak av aracının en etkin olduğu ve av aracıyla karşılaşan balıkların en yüksek oranda yakalandığı belirli bir balık boyu vardır.
Bu boydan daha küçük ve daha büyük balıkların yakalanma şansları azalır.
Yani bu tür av araçları belirli bir boydan küçük balıkları yakalayamadıkları gibi çok büyük balıkları da yakalayamazlar.
Bu nedenle genel olarak; kanca büyüklüğü avlamak istediğimiz balığa göre ayarlanırsa küçük balıkları avlamaktan kurtulabileceğimiz gibi, daha büyük balıkları yakalama şansımız da artacaktır.

Fanyalı uzatma ağları ve yukarıda bahsedilen her iki tip av aracının kombinasyonundan oluşan karma yapıya sahip av araçlarında seçicilik her iki şekilde de oluşur. Örneğin fanyalı bir çevirme ağı olan difanalarda eğer sade (fanyasız) bir kat yok ise ağ ile etrafı sarılan balıklardan sadece küçük olanları kaçma şansı bulur. Fanyalı uzatma ağlarında ise yakalanan en küçük balığın boyu, ağın tor bölümünün göz açıklığına bağlıdır. Yakalanan en büyük balığın boyu ise fanya bölümündeki göz açıklığının sınırlamasıyla karşı karşıyadır. Yani tor ağından geçemiyecek kadar büyük olan balıklardan sadece fanya ağından geçebilecek kadar küçük olanları fanyalı ağlarla yakalanmaktadır.

2.2. Av Aracının Yapısı

Av aracının yapısına ait özellikler ağın denizdeki duruş şeklini, ağ gözlerinin açılımını ve avlanacak türlerin ağ tarafından yakalanabilmesini etkilemesi nedeniyle seçiciliği de doğrudan etkiler. Genellikle bu özelliklerin değiştirilmesi yoluyla seçicilik kontrol altına alınmaktadır.

2.2.1. Ağın Yapıldığı Materyal

Ağ yapımında kullanılan çeşitli materyaller vardır. Günümüzde ağlar genellikle sentetik materyallerden yapılmaktadır. Misina benzeri tek lifli (monoflament), poliamid (naylon) gibi çok lifli ve polipropilen türü yassı şerit (rafya) materyaller ağ yapımında kullanılan en yaygın malzemelerdir.

Poliamid sentetik ipeğe benzeyen yapısıyla yumuşak bir materyaldir. Özellikle balığın dolaşarak yakalandığı uzatma ağlarında, ayrıca gırgır ağlarında ve trol ağı yapımında kullanılır. Yumuşak lifli uzatma ağları balığa daha kolay dolaşabilir. Bu nedenle poliamid ağlarla avlanan balıkların boy aralığı misina ağlarla avlananlara oranla daha geniştir. Aynı şekilde kalın iplerden yapılan ağlarla avlanan balıkların boy aralığı da ince iplerden yapılan ağlara göre daha dardır.

2.2.2. Ağ Gözü Açıklığı

Ağ gözü açıklığı, hem balıkların etrafının sarılarak hapsedilmesi hem de ağa dolaşması veya ağ gözlerine saplanması yoluyla balıkları yakalayan ağlarda seçiciliği etkileyen en önemli faktördür. Oltalarda ağ gözü açıklığına kanca büyüklüğü karşılık gelmekte olup, balığın av aracı tarafından alıkonmasını aynı şekilde etkiler. Trol ve gırgır gibi balıkları hapseden av araçlarında yakalanabilirlik balıkların ağ gözünden kaçabilmesine bağlıdır. Bu ağlarda ağ gözü açıklığı büyüdükçe ağdan kaçabilen balıkların miktarı ve boyları artmaktadır.

Genellikle seçicilik ağ gözü açıklığı ile balık boyu arasındaki ilişkiyi ifade eden bir fonksiyondur. Bu fonksiyonda ağ gözü açıklığı ile balık boyu arasındaki ilişki ağın yapısına bağlı olarak değişir. Ağ gözü açıklığı ile yakalanabilirlik arasında doğru bir orantı vardır. Seçicilik boyu genellikle tüm ağlar için seçicilik faktörü veya seçicilik katsayısı ile ağ gözü açıklığının çarpımına eşittir (Lopt = k x m veya Lc= b x m).

2.2.3. Donam Faktörü

Donam faktörü özellikle solungaç ağlarında avlamayı önemli ölçüde etkiler. Hatta bazı araştırıcılar trollerde bile ağın donam faktörünün etkili olduğunu bildirmişlerdir. Donam faktörü (E); ağın yüzdürücü ve batırıcıların bulunduğu yakalara donamı sırasında, bir birim ağın kaç birim halata donatıldığını ifade eder (E=Yaka uzunluğu / Ağ Uzunluğu). Hızlı yüzen palamut ve tirsi gibi balıklarda donam faktörü büyük tutulurken (0.4-0.6), yavaş yüzen kalkan ve sazan benzeri balıklarda daha küçük (0.25-0.35) tutulur.

Hızlı yüzen balıklar genellikle ağ gözüne saplanır ve geri çıkmak istediklerinde solungaç kapaklarından ağa yakalanırlar. Bu balıkların avlanması için ağ gözlerinin balığın girmesini sağlayacak biçimde açık ve gergin olması gerekir. Dolaşma yoluyla yakalanan yavaş hareket eden balıkların daha iyi avlanabilmesi için ağ gözlerinin gergin olmaması yani bol olması gerekir. Zira gergin olan solungaç ağlarında büyük balıklar ağa dolanamazlar.

2.3. Avlanan Türün Özellikleri

Yukarıdaki bölümlerde de bahsedildiği gibi avlanacak türün vücut şekli, yüzgeç ışınlarının yapısı, solungaç kapaklarının yapısı, vücudu üzerindeki diğer çıkıntılar, yüzme hızı ve balığın demersal semipelajik veya pelajik olması yakalanabilirliliği ve dolayısıyle seçiciliği etkiler. Torpil şeklinde olan palamut ve uskumru gibi balıkların bol donatılmış ağlara yakalanması zor olduğu gibi, iskorpit, sazan ve kalkan gibi balıkların gergin donatılmış ağlara yakalanması da zordur. Bedeni üzerinde sert yüzgeç ışınları ve başka dikensi çıkıntılar bulunan balıklar hem takılma hem de dolanma yoluyla daha kolay yakalanabilirler. Demersal balıkların deniz yüzeyine serilen ağlara, pelajik balıkların deniz dibine serilen ağlara yakalanması zordur.

Aıntı:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ay ve Balıkçılık

Lüfer Balığı (Çinekop, Sarıkanat, Kofana) Avlama Yöntemleri

Kumsal Kıyılarda Balık Avlamada Kullanılabilecek Farklı Bir Yöntem