Ay ve Balıkçılık
Tecrübeler dolunaydan üç gün önce ve yeni aydan üç gün sonraki günlerde balık avının daha iyiye gittiğini bazen de daha büyük avlara yöneldiğini söylemektedir. Özellikle bu iki ay evresinin öncesi ve sonrasındaki dönemlerde oltalarımızda çok kuvvetli vuruşlar alacağımız kesindir.
Hava şartları doğru evredeki ayın beklenen avantajını tamamen bertaraf edebileceğini lütfen dikkate alınız. Kararlı bir havanın aydan daha kuvvetli avantajlar sağlaması olasıdır, fakat uygun bir havayla birlikte uygun ay evresine denk geldiğimizde hayal dışı bir balık avı yapmamız mümkün olur.
Bu saptamalar ortaya konduktan sonra bazı şeyler mutlaka tam olarak bilinmesi gerekir. Bunlar nedir;
• Ayın evreleri nasıl gelişir?
• Yeni ay,
• Eski ay,
• Dolunay nedir?
• Evreler ne zaman ve hangi sırayla görülür?
Ay'ın değişik biçimlerde görülmesine "Ay'ın evreleri" denir.
* Yeni Ay:
Ay'ın Güneş hizasından yeni ayrıldıgı andır. İncecik görünümü ile Güneş'in batışından kısa bir süre sonra batıda görülür. Ay, Dünya ile Günes arasında olduğundan dolayı Güneş'e dönük olan parlak yüzü Dünya'dan görülmez.
* İlk Dördün:
* Dolunay:
* Son Dördün:
Ay'ın Dolunay'dan sonra Yeni Ay evresine yaklaştığı aydınlık yüzeyinin yarısının ikinci kez Dünya'dan görülme evresidir.
* Eski Ay:
Bu evrede son dördün görünüm daha da incelerek bir hilal görüntüsü alır ve giderek kaybolur.
Ay'ın üç türlü hareketi vardır;
a) Kendi ekseni etrafındaki hareketi: Güneş günüyle 29,5 günde tamamlar
b) Dünya etrafındaki hareketi: Bunu da aynı sürede yani 29.5 günde tamamlar
Bu nedenledir ki;
• Dünya'dan bakıldığında Ay'ın hep aynı yüzü görülür.
• Ay'da yaklaşık 15 gün gündüz, 15 gün gece yaşanır.
c) Dünya ile birlikte Güneş etrafındaki hareketi: Bunu da 365 gün 6 saatte tamamlar.
İlginç değil mi? :)
Hava şartları doğru evredeki ayın beklenen avantajını tamamen bertaraf edebileceğini lütfen dikkate alınız. Kararlı bir havanın aydan daha kuvvetli avantajlar sağlaması olasıdır, fakat uygun bir havayla birlikte uygun ay evresine denk geldiğimizde hayal dışı bir balık avı yapmamız mümkün olur.
Ayın balıklar ve dolayısıyla balık avı üzerindeki etkileri bunlarla sınırlı değildir. İlerleyen satırlarda yeni ip uçları daha ayrıntılı biçimde ele alınacaktır.
Bu saptamalar ortaya konduktan sonra bazı şeyler mutlaka tam olarak bilinmesi gerekir. Bunlar nedir;
• Ayın evreleri nasıl gelişir?
• Yeni ay,
• Eski ay,
• Dolunay nedir?
• Evreler ne zaman ve hangi sırayla görülür?
Ay'ın değişik biçimlerde görülmesine "Ay'ın evreleri" denir.
* Yeni Ay:
Ay'ın Güneş hizasından yeni ayrıldıgı andır. İncecik görünümü ile Güneş'in batışından kısa bir süre sonra batıda görülür. Ay, Dünya ile Günes arasında olduğundan dolayı Güneş'e dönük olan parlak yüzü Dünya'dan görülmez.
* İlk Dördün:
Yeni Ay'dan 7,5 gün sonraki görünen durumdur. Ay, Yeni Ay evresinden sonra hilal şeklini alır. Bundan sonra Ay'ın aydınlık yüzeyinin yarısı Dünya'dan gözlenir. Bu döneme İlk dördün denir.
* Dolunay:
Yeni ay'dan 14 gün sonraki görünen durumudur. Ay, Dünya etrafındaki hareketinin yarısını tamamladığında Dünya ve Güneş'le aynı hizada yer alır. Böylece Ay Güneş'ten aldığı ışınları Dünya'nın karanlık yüzeyine yansıttığı için Dünya'nın bu yüzeyinden daire şeklinde parlak görülür. Bu görünümü dolunay durumudur.
* Son Dördün:
Ay'ın Dolunay'dan sonra Yeni Ay evresine yaklaştığı aydınlık yüzeyinin yarısının ikinci kez Dünya'dan görülme evresidir.
* Eski Ay:
Bu evrede son dördün görünüm daha da incelerek bir hilal görüntüsü alır ve giderek kaybolur.
Ay'ın üç türlü hareketi vardır;
a) Kendi ekseni etrafındaki hareketi: Güneş günüyle 29,5 günde tamamlar
b) Dünya etrafındaki hareketi: Bunu da aynı sürede yani 29.5 günde tamamlar
Bu nedenledir ki;
• Dünya'dan bakıldığında Ay'ın hep aynı yüzü görülür.
• Ay'da yaklaşık 15 gün gündüz, 15 gün gece yaşanır.
c) Dünya ile birlikte Güneş etrafındaki hareketi: Bunu da 365 gün 6 saatte tamamlar.
İlk okuldan bu yana ayın evreleri konusunda hepimiz bir şeyler öğrenmişizdir. Ama bilmiyorum kaçımız ayın evreleri ve hareketleri konusunda önemli bir konunun farkına varmıştır. Maalesef günümüzde pek dikkat edilmeyen, benim gibi sadece hanımın, islerin ve diğer uğraşıların izin verdigi zaman balığa gidebilenlerin çok kolay farkına varamayacağı bir konu. Yukarıda ay evreleri ve ayın hareketi konusunda verilen bilgileri tam olarak özümseyebilsek bu tuhaf gerçegin farkına varabilirdik.
Ticari balıkçılar dışında ve özellikle internet ortamında bilgi paylaşanlar arasında bu konunun farkında olan çok az kişi tanıdım. Tabii ki ne oldugunu anlatacagım ama lütfen biraz sabırla yazılanları dikkatle okuyunuz.
Çevremizde sık sık duyar ve gözler, internette bu konunun tartışıldıgı ortamlarda da çok sık okuruz. Kimisi "dolunay varken çok balık çıkar", kimisi "dolunayda tek bir balık tutulmaz" der. Bunu gün gün, saat saat örnekleriyle ortaya koyar. Av raporlarını geriye dönük olarak ayın evrelerine göre incelersek gerçektende dolunayda hem sıfır çekilen hem de rekor kırılan raporlara denk geliriz.
Bu noktada, iyi bir okuyucu hemen en başta verilen ip uçlarından bu durumu hava şartlarına bağlayacaktır. Evet bu mümkün, ama burada anlatmaya çalıştığım asıl konu ayın uygun olduğu gün hava şartının uygun olup olmaması degildir.
Öncelikle şunu belirtmek lazım ki, ülkemizdeki tecrübelere göre balığın en fazla vuruş yaptığı saatler ayın doğduğu ve battıgı saatlerden hemen öncesidir. 30 dakikalık doğmadan önceki zaman ile doğuştan sonraki 1.5 saatlik süre özel bir öneme sahiptir.
En başta verilen bilgiyle bunu bir araya getirecek olursak; dolunaydan üç gün önce başlayıp dolunaya kadar ve yeniay zamanından başlayarak üç gün sonrasına kadar, ay doğarken ve batarken en verimli avlar yapılabilir.
Ancak bu konunun üzerinde uzun uzun durmama neden olan bir duruma şimdi dikkat çekmek isterim; Ay her gün aynı saatte doğmuyor.
Örnek olarak Sinop'ta 2008 yılında Nisandan itibaren her ayının ilk günü ayın doğuş zamanlarına bir bakalım.
Nisan Mayıs Hazrn Temmz Ağusts Eylül Ekim Kasım Aralık
02:56 02:11 01:49 01:45 04:12 06:44 07:48 09:45 09:55Ticari balıkçılar dışında ve özellikle internet ortamında bilgi paylaşanlar arasında bu konunun farkında olan çok az kişi tanıdım. Tabii ki ne oldugunu anlatacagım ama lütfen biraz sabırla yazılanları dikkatle okuyunuz.
Çevremizde sık sık duyar ve gözler, internette bu konunun tartışıldıgı ortamlarda da çok sık okuruz. Kimisi "dolunay varken çok balık çıkar", kimisi "dolunayda tek bir balık tutulmaz" der. Bunu gün gün, saat saat örnekleriyle ortaya koyar. Av raporlarını geriye dönük olarak ayın evrelerine göre incelersek gerçektende dolunayda hem sıfır çekilen hem de rekor kırılan raporlara denk geliriz.
Bu noktada, iyi bir okuyucu hemen en başta verilen ip uçlarından bu durumu hava şartlarına bağlayacaktır. Evet bu mümkün, ama burada anlatmaya çalıştığım asıl konu ayın uygun olduğu gün hava şartının uygun olup olmaması degildir.
Öncelikle şunu belirtmek lazım ki, ülkemizdeki tecrübelere göre balığın en fazla vuruş yaptığı saatler ayın doğduğu ve battıgı saatlerden hemen öncesidir. 30 dakikalık doğmadan önceki zaman ile doğuştan sonraki 1.5 saatlik süre özel bir öneme sahiptir.
En başta verilen bilgiyle bunu bir araya getirecek olursak; dolunaydan üç gün önce başlayıp dolunaya kadar ve yeniay zamanından başlayarak üç gün sonrasına kadar, ay doğarken ve batarken en verimli avlar yapılabilir.
Ancak bu konunun üzerinde uzun uzun durmama neden olan bir duruma şimdi dikkat çekmek isterim; Ay her gün aynı saatte doğmuyor.
Örnek olarak Sinop'ta 2008 yılında Nisandan itibaren her ayının ilk günü ayın doğuş zamanlarına bir bakalım.
Nisan Mayıs Hazrn Temmz Ağusts Eylül Ekim Kasım Aralık
İlginç değil mi? :)
Hala gizemi çözemediyseniz daha açık söyleyeyim, 2008 yılı Ağustos ayının basından itibaren ay gündüz doğuyor. Koskocaman güneş ihtişamlı ışıklarıyla ortalığı aydınlatırken, sönük ışıkları güneş tarafından bastırılmış ay balığın yemlenmesinde ne kadar etkili olabilir?
Ayrıca bu doğup batan ayın hangi evrede olduğunu daha devreye sokmadık. Oysa geriye kalan günlerin en az onda dokuzunda ne dolunay, ne de yeni ay vardır.
Artık çesitli platformlarda ay ve balıkçılık konusunda yazılan pek çok şeyin ne kadar anlamsız olduğunu sanırım görmek mümkün.
Şimdiye kadarki verilenlerden bir şeyin net olarak anlaşılması lazım. Yıl boyu her gün gece avı yapmayan, yada en azından aralık vermeden üç ay gece balık avı yapmayan birinin ayın vuruş alımını iyi etkilediği zamana denk gelmesi sadece tesadüfe bağlıdır.
Bunu tesadüfe bağlamak istemiyorsak, tüm yıl gün gün ayın doğup battığı saatleri ve doğan ayın hangi evrede oldugunu bir çizelgede işaretlemeli, uygun olan saatlerde balıkta olmaya çalısmalıyız.
Ayrıca bu doğup batan ayın hangi evrede olduğunu daha devreye sokmadık. Oysa geriye kalan günlerin en az onda dokuzunda ne dolunay, ne de yeni ay vardır.
Artık çesitli platformlarda ay ve balıkçılık konusunda yazılan pek çok şeyin ne kadar anlamsız olduğunu sanırım görmek mümkün.
Şimdiye kadarki verilenlerden bir şeyin net olarak anlaşılması lazım. Yıl boyu her gün gece avı yapmayan, yada en azından aralık vermeden üç ay gece balık avı yapmayan birinin ayın vuruş alımını iyi etkilediği zamana denk gelmesi sadece tesadüfe bağlıdır.
Bunu tesadüfe bağlamak istemiyorsak, tüm yıl gün gün ayın doğup battığı saatleri ve doğan ayın hangi evrede oldugunu bir çizelgede işaretlemeli, uygun olan saatlerde balıkta olmaya çalısmalıyız.
DEVAM EDECEK
Yorumlar
Sanırım bir yanlış anlaşılma durumu var...
"Dolunaylı gecelerde oluşan yakamoz" demişsin.
Oysa ay varsa yakamoz yoktur. Çünkü yakamoz bir tür plankton olan Noctiluca miliaris'in aysız gecelerde suların hareketiyle parıldayarak oluşturduğu bir ışıktır.
Sanıyorum sen ay ışıklarının denizdeki yansımasıyla yakamozu karıştırdın.
Eğer gökyüzünde ay varsa, hele hele dolunay varsa, planktonların oluşturduğu bu zayıf ışığı boğarak görünmez hale getirir.
Ama yakamozun yoğun olduğu gecelerde yem ve özellikle takımın balıklar tarafından daha net görünmesinin avcılığı olumsuz etkilediği bir gerçektir.
Yakamoz ya da bilimsel adıyla fosforesans, Noctiluca miliaris denen mikroskopik bir deniz canlısının çıkardığı ışık sonucu oluşur. Genelde ayın deniz yüzeyinde yansıması olduğu sanılır. Oysa bu "mehtap"tır. Yakamozu oluşturan bu küçük canlıların sayısı ne kadar fazla olursa yakamoz o kadar fazla görülür. Yakamozun daha iyi görülebilmesi için gökyüzünün kapalı olması gerekir. Gökyüzü ne kadar kapalı olursa yakamozda o kadar belirgindir. Bir şerit biçiminde görülmesi, Noctiluca miliaris'in deniz içinde, o an, şerit oluşturacak biçimde yayılmasından. Her zaman şerit biçiminde görülmez. Bu canlıların ışık çıkarması için bir hareket olması gerekir. Dalga yakamoza neden olabilir. Bunun yanında teknenin geçtiği yerlerde de yakamoz oluşur (şerit biçiminde). Bunun yakamozu, yakından geceleyin yapılan tüplü bir dalışta görmek de mümkün. Ayın olmadığı bir zamanda gece dalışı sırasında, kollarınızı hızlı bir biçimde salladığınızda vücudunuz bir ateş topunun (yakamoz) içinde kalacaktır. Bu dalışı Karadeniz'de, yaz mevsiminde yaparsanız çok daha belirgin görebilirsiniz. Çünkü bu zamanlar Karadeniz'de Noctiluca miliaris üreme zamanıdır ve sayıları çok fazla artar.
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/nocmil.jpg
Bülent Gözcelioğlu (Tubitak-Biltek)
Sevgili Yakup Hocam,
Bu çizelgeyi nasıl ve neye göre hazırlayacağız?Ayın saatlerinin değişkenliği çizelgeyi nasıl etkiler?Hocam merakla bekliyorum bu çizelgeyi.Selamlar,saygılar.
Bu ve benzeri pek çok internet sayfası mevcuttur.
http://www.physics.sjsu.edu/tomley/MoonPhase.html
Sayfada sağ tarafta istediğiniz ay ve yılı girme olanağı vardır.
Işığı etkili olmadığında daha çok med-cezir yani çekim ve akıntı ile etkili olur.
Yazıyı çok eskiden yazmıştım, o gün bugün balık avını da bırakalı 5 yıl oluyor. Yani kesin şudur diyecek durumda da değilim